2020'ye girerken çok büyük ümitlerle girmiştik belki de bundandır ki seneye dair hiç bir işimiz rast gitmedi.Şüphesiz en canımızı yakan da Corona oldu.

İlk vaka 12 Aralıkta Çin'in Wuhan kentinde meydana geldi. Sebep olarak hayvan pazarlarındaki yarasa satışından meydana geldiğini belirtilerse de insanın aklına 'bunca zamandır yiyorsunuz madem, bugün mü hasta oldunuz' demek gelmiyor degil. 

 

Wuhan Belediyesi, hayvan pazarlayla temasta bulunan 27 kişide bu hastalığın görülmesiyle Uluslarararası bir düzeye geldiğini anlayan Çin hükümeti 31 Aralıkta bu vakayı Dünya  Örgütü'ne bildirdi. 

Bu günden sonra vakaların, ölümlerin ardı arkası kesilmedi. Virüs Tüm ülkelere uğruyor, Türkiyeyi de es geçmez herhalde diye düşünürken ilk vaka 11 Martta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından duyuruldu.

Ama bu bir tedbirli olun çağrısı mıydı yoksa bakın biz açıklıyoruz sonra biz duymadık görmedik demeyin uyarısı mıydı bilemesek de 12 Martta ilk ve orta okullara, liselere, üniversitelere 3 hafta sürecek bir tatil söz konusu oldu. Okullar tatil oldu olmasına da bu kadar ögrenci ailelerine giderken, yollarda, otogarlarda bulaştırmayacak mıydı başkalarına, yada ailelerde varsa bu çocuklara geçmeyecek miydi? O kadarını kestirmek zordu. Aileler de zaten dünden razıydı çocuğuma bi şey olacaksa ailesinin yanında olsundu,gurbet ellerde hasta olunmazdı mazallah!  

3 haftalıksa gereken kıyafetleri alalım gerisi kalsın diye sonrasında 6 ay sürecek bu süreç için hazırlıksız bi biçimde çıktık yollara. Zaten çoğu yurda çoktan Suudi Arabistan'dan gelen Hacı kafilesi yerleştirilecek 14 gün boyunca karantina da tutacaklardı kendilerini.Ülkede bir anda herkes can derdine düşmüşken , çoğu vatansever (!) insanımız otogarlara sürü halinde asker uğurlamaya geldiler. Cafelerde son 101lerini oynadılar. Akın akın Eyüp Sabri Tuncer kolanyaları almaya koştular. Sonunda beklenen karar da geldi: Cafelere ,oyun salonlarına, barlara bir süreliğine durdurma kararı... 

Virüse yakalanan insanlarda nefes darlığı, öksürük, ateş, yorgunluk vs belirtiler görüldü. Kimimiz mevsimlik grip dedik kimimiz hava değişimi dedik ama hiç birimiz hasta olmayı kendimize konduramadık. Şimdi hastaneye gidersek hastane havasından hasta oluruz diye kaldık evlerimizde. Toplam vaka 74 bin olurken hayatını kaybeden insan sayısı125'e yükseldi. 

Evlerimize okuduğumuz şehirleri, arkadaşlarımızı,sevdiklerimizi bırakıp geldik. Her gün vaka sayısının artışını, her gün bir önceki günden fazla insanın ölüşünü, Sadece Türkiye de yaşanılacak cinsten olayları izledik. Sokağa çıkma yasagını duyan tüm ülke marketlere akın etti. Koronavirüs alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir derken ortada tedbir namına hiçbir şey kalmadı. Sağlıkçılarımızın kaç gündür üstüne düştüğü sosyal mesafe hiçe sayıldı. Sanki evlerinde 2günlük yiyecek yok gibi marketler yağmalandı.Lupponun insan canından daha önemli oldugunu o gün milletçe öğrendik. Daha açıklanmasa da o günün vaka artışını sonralarda göreceğiz.

Bu süreçte başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere polislerimize, jandarmalarımıza, bakanlarımıza, insanımıza çok teşekkür ederiz. Evde kalalım ve bu virüsün geçmesi için kurallara uyalım. Evde kal, sağlıcakla kal..