BAL: KAAN TANGÖZE

    Hepimizin hayatında vardır dönüm noktaları.  Bizi bi uçurumdan kurtarır kimi zaman, kimi zaman da uçurumdan atlamamız için elinden geleni yapar. Kurtarıldığımızda biliriz ki o sorun bitmeyecek, hayat sürekli soğuk bir pilav gibi ısıtıp ısıtıp önümüze koyacaktır. 
       Bu zor günleri aşmak elbette mümkündür. Diyor ya bir şarkısında Diva; hangi acı sürüp gitmiş sonsuza?
     İnsan.. Doğası gereği çabuk sever, çabuk bıkar, çabuk yaşar ve çabuk unutur. Gün gelir çok sevdigimiz insanların bile bu dünyadan ölüp gittiğine şahit oluruz. Unutma konusunda bir balık kadarız aslında. Balıklara nazaran acı çekiyoruz sadece. Onun dışında hayatın her şeye rağmen devam etmesi bizi ayakta tutar. 
    Tıpkı birazdan anlatmaya çalışacağım Ahu Paşakay- Kaan Tangöze aşkı sonrasında yaşananlar, unutulup giden bir aşk hikayesi en iyi örnek olucaktır bu yazıya. 
     Duman grubunun ilk albümü Eski Köprünün Altında çıktığında, Kaan Tangöze'nin süregelen bir ilişkisi vardı. Nereye gitse beraber, şarkılarını yazmada ilham kaynağı olan, şarkılarını onun için yazdığını her firsatta dile getiren Tangöze'nin Eski Köprünün Altında klibinde de oynattığı bu büyük aşkı, 1995 Türkiye güzeli Ahu Paşakay'dan başkası değildi. 

    
    Bu büyük aşkta kavgalar da büyük oluyordu, Tangöze sevgilisinin gönlünü onun için yaptığı şarkılarla alıyordu; yerli rockstarı hangi oje yakışmaz ki kız sana derken görüyorduk, sen benim balımsın diyordu başka şarkısında da. 
    Göründügünün aksine Ahu için hayat çok da toz pembe degildi. Anne babasının ayrılması, inişli çıkışlı ilişkisi, git gide bozulan psikolojisi her şeyi açıklıyordu. Mezun oldugu güzel sanatlar diplomasını bile almaya gitmemişti. 
    Kavgalı bir sabahın gecesinde grubun yeni albümü Belki Alışman Lazım 'ın konseri vardı. Ahu konsere gelmemişti. Kaan, kalabalığın arasında onu arıyordu. Onun için yazdığı tüm şarkıları bir bir okuyordu.
    Tüm şarkıları söyleye dursun, Ahu odasında dolabının demirlerine kendini asıp ihtihar etmişti. Haber, konser sonrası geldi.
      Kaan Tangöze olayın ardından evinden çıkmadı ailesiyle bile görüşmedi. Sonraları 'Ah' şarkısındaki şu dizelerle anacaktı Ahuyu ;  ''Yarışmadı, yenilmedi, açık seçik sizle oynamadı, gerilmedi" ...
    Her olay çabuk unutulur dedik, bu ölüm de izini bıraktı ama unutuldu; alıştı insan. Çok sonraları bir haber düştü magazin sayfalarına. 
    Kaan Tangöze Seçkin Pirilerle evlenmişti, bu evlilikten iki çocukları vardı. Rockstar tam bir aile babası oldu derken ihanet haberi geldi. Kaan, Seçkin Pirileri'i Kıvılcım Uralla aldatmıştı. Şu an Kıvılcım Ural birlikteliğinden bir kızı var. Olaylar için hâlâ bir açıklaması olmayan Kaan Tangöze susarak, umrumda mu sanki dünya diyerek, kendi başına eğleniyor... 
   Sevdiği birini böyle trajik bir olayla kaybetmesi aldatmayı meşru kılmayacaktı tabii. Kendi yaşadığı olayları eşine ve çocuklarına mâl etmesi de..  
    Bu ihanetler akla acaba Ahu ölmeseydi de değerli olur muydu, onu değerli yapan ölümü müydü diye de sordurtmadan edemiyor. Belki de şu an bir magazin sayfasında başkalarıyla adı geçecekti. Yada şiddetli geçimsizlikten boşanma davaları olacaktı. Her şeyi çabuk tüketen ünlüler kervanına katılacaklardı. Bilemeyiz.. 
  Eğleniyor kendi başına ah neşesi yeter!  

CONVERSATION

0 yorum:

Yorum Gönder

Back
to top